DABBETÜL ARZ. NEDİR

 

       DABBETÜL ARZ. NEDİR
Çok eski kaynaklardan alınan bilgilere göre”Dabbetülarz” şiirimsi bir anlatımla şöyle tasvir edilmiştir.
Gel imdi              ol ge-ri kudretten agah 
 (şimdi) (allahın mucizelerinden haber vermek)
 
       Tavaf ederler iken beyti nagah
(Bir kısım ehli iman kabeyi tavaf ederlen
 
Ki yer deprene                                  titreye kanadil
(Yer “ARZ” sarsılıp yarılıyor)  Kandiller ve her şey titriyor)
 
Şunun gibi ki hiç şerh etmeye dil
(öylebir sarsılmak ki bu hiçbirdil açıklayamaz tarifi mümkün değil)
 
Yarıla yer çıka “DABBE”  safadan
(Bu merve safa diye bilinen safa )
 
Cihanı doldura zevk-ü sefadan
(Dünyayı zevk ve sefası ile dolduruyor)
 
Dabbetül arz canavardır çıka yerden aşikar
(yerden acayip bir yaratığın açıkça yerden çıktığı görülür)
 
Alemi ede şikar ol,onu kim ede şikar
(o alemi ayıracak avlayacak ama Ona kim  hükmedebilecek)
 
Başı öküz başlıdır,Hınzıra benzer gözleri
Başı öküz başına gözleride domuz gözüne benzer)
 
Turfedir gayette şekli,Vasfı olmaz inhisar
(Çok tuhaf bir yaratık,şakli ve vasfı tarif edilemez)
 
Fil kulaklı boynuzu vardır imekeçi gibi
(fil gibi kulağı yaban keçileri gibi de boynuzu vardır)
 
Boynu deve kuşu gibi, göğsü arslan şeh-süvar
(deve kuşu gibi boynu ve aslan gibi de şecaatli.gösterişlidir)
 
Levni kaplan levni gibi, kuyruğu koç gibidir
(rengi)           (rengi)
 
Dört ayaklıdır deve ayağı gibi payidar
(deve gibi dört ayaklıdır ama sonsuz güçlüdür)
 
Vardurur iki kanadı boyu erer buluta
(çok büyük iki kanadı vardır ve çok uzun boyludur)
 
Alının ginliğinin miktarı hem üç milce var
(alnının genişliği üç mil gibi bir uzunlukta)
 
Bile musa nın asasın tuta çıkısar durur
(bir elinde Hz.Musa’nın asası var sallayarak gösterir)
 
Hem süleymanın yüzüğü bilesince şah-var
(bir elinde de Hz.Süleyman’ın o çok değerli olan yüzüğü var)
 
Hem Arapça söyleye dili fasih ola onun
( çok güzel anlaşılır Arapça lisan ile konuşan)
 
Ayda inanmaz benim çıktığıma kav-mi şirar
(Hastalıklı idrakten yoksun kavimler çıktığıma inanmaz)
 
Lanetullah olsun o zalim lere kim dünyede
(Allahın laneti o zalimlerin üzerine olsun ki onlar dünyada)
 
Nefsine Zulm eyleyip fısk ile ede iftihar
(nefislerinin emrine uydular yaptıkları ilede iftihar ettiler)
 
Mü’mine erse asa ile ursar alnına
(mü’min olanların anlına asa ile dokunsa o mü’mi nin)
 
 Kevkeb-i dürri gibi ola yanağı güli-izar
(yüzü yıldız gibi parlar.her yerde belli olur)
 
İki kaşı ortasına yazılan mü’min diyü
(İki kaşının arasına Mü’min diye yazılır)
 
Pes diye sen Eh-li cennetsin kim oldun bahtiyar
(Sen cennetliksin ve sana elem tasa gam kasafet yoktur der)
 
Kafirin ol yüzügiyle burnuna damga basa
(Hz.süleymanın yüzüğü ile kafirlerin burunlarını damgalar)
 
Yüzü kara ola ol kafir, ola işi hasar
(O kafirin yüzü kara olur ve zarara hüsrana uğramışlardan olur)
 
İki kaşı ortasında yazıla kafir diyü
(ve iki kaşının ortasına KAFİR diye yazılır)
 
Diye ona kim cehennem ehlisin sen hor-u zar
(sen cehennem ehlisin sen hao ve zelil rezil oldun artık der)
 
Çıka evvel mağribe,Yürüye ondan maşrıka
(bulunduğu yerden önce batıya oradan da doğuya gider)
 
Şama ve andan yemen de mülkünü ede ihtiyar
(sonrada Şam ve yemen de konuşlanacağı yazılmaktadır)
 
İş bu resme Dabbetül arz seyri idiser alemi
(Buhal üzere alemi dolaşır cennet ve cehennem ehli lerini ayırır)
 
Hakkı izhar eyleyip butlanı kıla tarümar
( hakkı açıklayıp batılı yok edecek)
 
Kaynak kitabın ismi MUHAMMEDİYE ŞERHİ İsmail hakkı Bursevi hazretlerinin eseridir. (Allah razı olsun gani gani rahmet eylesin. Allah af ve mağfiret etsin.
 
İşte dostlar dabbetül arz böyle bişey yüce yaradanın mücizelerin den. Halk kur’ana inanmaktan vaz geçmiş dalalete dalmış artık tevbe kapıları kapanmış kıyametin yaklaştığının alameti de belirginleşmiştir o an dan sonra kişi hacca da gitse artık sonuç vermeyecektir . yani artık insanlara ayrılan manevi hard disk dolmuş her hangi bir yazılım yüklenememektedir Ruha yüklenen pozatif enerji ler kaldırılmıştır yüce yaratan tarafından ….

                                                                     ASİM YENER

 
ASİMYENER KİŞİSEL SİTE
 
 
Ölüm yok olu demek değildir .. Ölüm bu alemden başka ve esas ebedi aleme geçiş kapısıdır..o halde ölen dostlarımızı sevdiklerimizi ve ya onların sevdikleri ve dostlarını da unutma mamız gerekir. bilinmelidir ki ölen birisinin ruhuna dünyadan hiç bir şey lazım değildir. ancak onlar için yapılacak af ve mağfiret olunmaları için dualarımıza, ve yaptığımız işlerden alabileceğimiz sevapları bağışlamamıza ihtiyaçları vardır.ama bazılarının dediği gibi ölüm yok oluş demek tir deyip bundada ısrarcı olan lara bir sözümüz olur elbetteki.. olüm alem ve boyut değişmek ise bize bildirilen yapılacak denilen azaplar ve mükafatlarda gerçek olup o boyutun şartlarına göre oluşurlar. mesela rüya görürüz. her canlı rüya görür. rüyada elimiz kesilir mesela, acısını yaşarız. ama uyandığımızda elimizin yerinde olduğunu görürüz. rüya tamamen ruhun görmüş olduğu bir olaydır .günümüz bilim adamlarının bazıları bunun bilinç altı veya beynimizin bir oyunu olarak yorumlarlar olabilirde .ancak rüya tamamen ruhsal bir durum dur. çünki ruhun hızı fizik vücuduna göre binlerce kat fazladır. ve gene bilim adamları derlerki: saatlerce gördüğünü sandığın rüya en çok 3--5 saniyedir. çokdoğru. öyledir. çünki ruh çok hızlıdır onun saniyeler için de yaşadığı olayı fizik vucudumuz belki saatler belkide günlerce yaşacaktı. demem odur ki rüyada kesilen elin acısını hissettiğine göre. örneğin kabir azabının da acısını hissedeceksin demektir. ahiret alminde ise yaradılış daha başkadır. azaba dayanıklı yaratılır kimsenin şüpesi olmasın. meselenin özü şudurki. ölmüşlerimiz bizden hayırlı işler yapıp bir vesile ile kendilerine de pay ayırmamızı yani bir sevap bağışlamamızı beklerler.
 
 
Bugün 11 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol