ÖLÜMÖTESİ YAŞAM

ÖLÜMÖTESİ YAŞAM


Âhiret nedir, kaç türlüdür? "âhiret" genel anlamda, dünyadan sonraki yaşantı, dünya hayatından sonraki yaşam boyutu anlamında kullanılır.

Âhir isminden türemiştir. Âhir sonrası, sonu mânâsına gelir. Sonunda mevcut olma mânâsına da alınabilir. Bir diğer mânâ da her şeyin sonu olma şeklindedir.

Her şeyin sonu, âhiri!..

İnsanın bedeninin sonu, yani "âhiri" topraktır!..

Ruhların sonu ise âhirettir!.. Yani, sonraki âlem, ölümötesi yaşantı!..

Peki bu âhiret âlemi, dünyadaki bütün insanlar ölüp bittikten sonra, dünyanın kıyâmeti koptuktan sonra gidilecek bir âlem midir?.. Hayır!

Âhiret âlemi, kişinin fizik biyolojik ölümü tattığı andan sonra, bedenin duygularının ortadan kalkıp; ruh olarak yaşamağa başladığı andan itibaren, içinde bulunduğu boyutun adıdır!.. Fizik bedensiz olarak içinde bulunduğun, yaşadığın boyutun adı âhirettir.

Âhiret iki devredir:

Âhiretin birinci devresi, "Berzah" (geçiş) âlemi veya "Kabir" âlemi diye târif edilen devredir. İkinci devresi kıyâmet ve sonrası diye belirtilen devredir.

Bunlardan "Berzah" âlemi veya "Kabir" âlemi diye târif edilen devre, geçiş devresidir sırf ruhânî bir yaşantıdır.

Kıyâmet sonrası dediğimiz hayat ise, o boyutun şartlarına göre ruhun kesâfet kazanarak, yeni bir "bedenleşme" olan devredir!.. Kıyâmetten sonra ruhun yaşantısı, ruhun kesâfet kazanarak, bedenleşerek bu hâli ile yaşayacağı bir devredir.

"Vel bâ'su bâ'del mevt", ölümü tadıp fizik-biyolojik bedeni terk ettikten sonra hayatın RUH ile yâni bir tür hologramik dalga bedenle devam ettiğine iman etmektir!..

 

 

 
ASİMYENER KİŞİSEL SİTE
 
 
Ölüm yok olu demek değildir .. Ölüm bu alemden başka ve esas ebedi aleme geçiş kapısıdır..o halde ölen dostlarımızı sevdiklerimizi ve ya onların sevdikleri ve dostlarını da unutma mamız gerekir. bilinmelidir ki ölen birisinin ruhuna dünyadan hiç bir şey lazım değildir. ancak onlar için yapılacak af ve mağfiret olunmaları için dualarımıza, ve yaptığımız işlerden alabileceğimiz sevapları bağışlamamıza ihtiyaçları vardır.ama bazılarının dediği gibi ölüm yok oluş demek tir deyip bundada ısrarcı olan lara bir sözümüz olur elbetteki.. olüm alem ve boyut değişmek ise bize bildirilen yapılacak denilen azaplar ve mükafatlarda gerçek olup o boyutun şartlarına göre oluşurlar. mesela rüya görürüz. her canlı rüya görür. rüyada elimiz kesilir mesela, acısını yaşarız. ama uyandığımızda elimizin yerinde olduğunu görürüz. rüya tamamen ruhun görmüş olduğu bir olaydır .günümüz bilim adamlarının bazıları bunun bilinç altı veya beynimizin bir oyunu olarak yorumlarlar olabilirde .ancak rüya tamamen ruhsal bir durum dur. çünki ruhun hızı fizik vücuduna göre binlerce kat fazladır. ve gene bilim adamları derlerki: saatlerce gördüğünü sandığın rüya en çok 3--5 saniyedir. çokdoğru. öyledir. çünki ruh çok hızlıdır onun saniyeler için de yaşadığı olayı fizik vucudumuz belki saatler belkide günlerce yaşacaktı. demem odur ki rüyada kesilen elin acısını hissettiğine göre. örneğin kabir azabının da acısını hissedeceksin demektir. ahiret alminde ise yaradılış daha başkadır. azaba dayanıklı yaratılır kimsenin şüpesi olmasın. meselenin özü şudurki. ölmüşlerimiz bizden hayırlı işler yapıp bir vesile ile kendilerine de pay ayırmamızı yani bir sevap bağışlamamızı beklerler.
 
 
Bugün 13 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol