MELEKLER

"MELEKLER"


Esasen yaşamda varolan her şey, "CAN"lılığını ve "BİLİNCİNİ" bahsetmekte olduğumuz "MELEK"lerden alır..

Bilgisayar kelimesiyle işaret ettiğimiz yapının varlığındaki atomlar ve ışık kuantları, nasıl bir boyutsal derinlik ve öze işaret ediyorsa; "insan" veya "hayvan" veya "cin" dendiğinde de, onların alt yapısını oluşturan öze, cevhere, alt yapıya "MELEK" denir..

Bu yüzdendir ki, insan ve cin ve hayvan denilen tüm varlıkların  aslı tümüyle meleklerdir..

"CİN"

ÖZÜ

Kur`anı Kerim’in

"ANCAK İBLİS SECDE ETMEDİ CİNDEN OLDUĞU İÇİN !..
Evet, "CİN" sınıfı genelde, "İNSAN" sınıfına secde etmemiştir!... Etmez de!.. Zira, yapısal olarak insandan pek çok üstün özelliklere sahiptir... Burada secdeden murad, üstünlüğünü kabul etme ve boyuneğmedir.. Yoksa önünde eğilip de başını toprağa koymak değildir..
"MELEKLER"

Meselâ Azrail isimli canlıların "ölüm"üne vesile olan melek... Sorulur... Tek midir, çok mudur?... Bir anda sayısız canlıyı nasıl öldürür?...

Bunu basit bir misâl ile açıklamaya çalışayım.. Mesela..Uranüs’e gitmekte olan gök aracı, NASA merkezinden gönderilen radyo dalgaları ile yönlendirilmekte veya çeşitli işlevlere hazırlanmaktadır..

Bunun gibi yörüngemizdeki sayısız uydular, hep NASA merkezi tarafından gönderilen radyo dalgaları ile yöneltilmektedir...

İşte, Azrail isimli melek de, yaydığı dalgalar ile, beyinlerdeki bir tür kontağı etkilemekte ve "ölüm" denilen beynin durmasını oluşturmaktadır... Nasıl, NASA`nın bir merkezden yaptığı yayın aynı anda binlerce uyduya ulaşıp hükmünü icra ediyorsa, Azrail`in yaptığı yayın da, aynı anda binlerce alıcı tarafından algılanarak gereği oluşmaktadır..

Azrail gibi diğer bütün melekler dahi yaymış oldukları dalga yayınlar ile beyinleri veya daha derinlemesine söyleyelim genetik dizinleri ve hattâ "ruh" dediğimiz "dalga bedenlerin beyinlerini" etkileyerek hükümlerini uygularlar...

Belirli bir şekli olmayıp, soyut yapılı salt bilinç melekler olduğu gibi; belirli sûretleri olan melekler dahi ehlinin bildirdiklerine göre mevcuttur...

İnsan bedeninin nasıl bir "RUH"u var ise, yıldızların ve takımyıldızların dahi birer ruhu vardır ki, gene bunlardan da dinde "melek" kelimesiyle bahsedilmiştir...

Ayrıca, her bir gezegen veya yıldızın -ki buna Güneş de dahil- kendine özgü canlıları vardır ki, bunlar da gene "melekler" sınıfı içinde yeralmışlardır..

Meselâ Güneş`in kendine has canlıları vardır... Güneş`in yapısına uygun bu canlıların adı dini terminolojide "ZEBÂNÎ"dir!... Bu isim onlara, oraya gidecek "insanlara göre" verilmiştir..

Ellerine düşen varlıkları "zebûn edici" yani aşağılayıcı, horlayıcı, onlara istedikleri her şeyi yapacak özellikleri dolayısıyla bu şekilde isimlendirilmişlerdir...

Esasen bu varlıklar, kendi başlarına kötü varlıklar değillerdir... Güneş içinde yaşamaları ve orada meydana gelmeleri sebebiyle son derece güçlü, bize göre lâtif, hareket kâbiliyeti son derece yüksek varlıklardır... Dışarıdan, güneş içine gidecek olan "ruhlar" ise, yer çekimi Güneşe göre son derece düşük olan Dünyada meydana geldikleri için orada büyük bir zayıflık ve güçsüzlük içinde olurlar...

Çeşitli hadislerde, cehenneme gidenlerin bedenlerinin çok büyük oluşundan sözedilmesi ve orada ancak sürünerek hareket edebileceklerinin ifade edilmesi, hep düşük yeryüzü çekim alanından çok çok yüksek Güneş yerçekim alanına gidilmesi dolayısıyladır..

Keza Güneş`e gidecek "CİNLER" dahi düşük seviyeli dünya yerçekimine göre yapılandıkları için, cehennem tâbir edilen bu ortamda ora halkından büyük eziyet görür halde olacaklardır...

Güneş gibi tüm yıldızların ve sistemlerin dahi kendine has orijinal canlı-bilinçli varlıkları vardır; ve olması da elbette ki gereklidir...

Ancak ne var ki biz, çok büyük bir yanılgıyla, her yerde kanlı-canlı, etli-kemikli, insansılar arıyoruz ki, bu da tümüyle yanlış hedefler peşinde ömür tüketmemize yolaçmaktadır..


Meleklerin insanlar üzerinde nasıl tasarruf ettikleri çok merak edilen bir konudur..
"Kehf" Suresinin 50. ayetinde bu gerçeğe şöyle işaret edilmektedir...
itibariyle "melek", bileşiminin oluşturduğu yapısı itibariyle "CİN" olan "İBLİS"in halk ve hattâ bir takım hocalar tarafından "başmelek" diye zannedilmesine yolaçan yanlış anlama buraya dayanmaktadır.
denilen varlıkların "melek"lerle karıştırılmasının, "şeytanın" ise "melek" olarak sanılmasının sebebi de, yine bu özelliğin iyi farkedilememesidir..
 
ASİMYENER KİŞİSEL SİTE
 
 
Ölüm yok olu demek değildir .. Ölüm bu alemden başka ve esas ebedi aleme geçiş kapısıdır..o halde ölen dostlarımızı sevdiklerimizi ve ya onların sevdikleri ve dostlarını da unutma mamız gerekir. bilinmelidir ki ölen birisinin ruhuna dünyadan hiç bir şey lazım değildir. ancak onlar için yapılacak af ve mağfiret olunmaları için dualarımıza, ve yaptığımız işlerden alabileceğimiz sevapları bağışlamamıza ihtiyaçları vardır.ama bazılarının dediği gibi ölüm yok oluş demek tir deyip bundada ısrarcı olan lara bir sözümüz olur elbetteki.. olüm alem ve boyut değişmek ise bize bildirilen yapılacak denilen azaplar ve mükafatlarda gerçek olup o boyutun şartlarına göre oluşurlar. mesela rüya görürüz. her canlı rüya görür. rüyada elimiz kesilir mesela, acısını yaşarız. ama uyandığımızda elimizin yerinde olduğunu görürüz. rüya tamamen ruhun görmüş olduğu bir olaydır .günümüz bilim adamlarının bazıları bunun bilinç altı veya beynimizin bir oyunu olarak yorumlarlar olabilirde .ancak rüya tamamen ruhsal bir durum dur. çünki ruhun hızı fizik vücuduna göre binlerce kat fazladır. ve gene bilim adamları derlerki: saatlerce gördüğünü sandığın rüya en çok 3--5 saniyedir. çokdoğru. öyledir. çünki ruh çok hızlıdır onun saniyeler için de yaşadığı olayı fizik vucudumuz belki saatler belkide günlerce yaşacaktı. demem odur ki rüyada kesilen elin acısını hissettiğine göre. örneğin kabir azabının da acısını hissedeceksin demektir. ahiret alminde ise yaradılış daha başkadır. azaba dayanıklı yaratılır kimsenin şüpesi olmasın. meselenin özü şudurki. ölmüşlerimiz bizden hayırlı işler yapıp bir vesile ile kendilerine de pay ayırmamızı yani bir sevap bağışlamamızı beklerler.
 
 
Bugün 3 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol